Nazım HİKMET(Şair ve Yazarların İlginç Özellikleri)

Nazım HİKMET(Şair ve Yazarların İlginç Özellikleri)

Nazım HİKMET(Şair ve Yazarların İlginç Özellikleri)

Nazım HİKMET


Asıl adı Mehmet Nâzım Ran’dır. Ressam Celile Hanım ile hariciye memurlarından Hikmet Nâzım Bey’in oğludur. Şiirleri birçok ödül alan Nâzım Hikmet serbest nazımın da kurucusudur. Komünist düşüncelerinden dolayı defalarca tutuklanmış ve hayatını hapiste, sürgünde geçirmiştir. 1951’den sonra ise Türkiye’den ayrldığı için Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığından çıkarılmış ve bu karar ölümünden 46 yıl sonra iptal edilmiştir. ‘Romantik komünist’ diye anılmıştır.


Heybeliada Bahriye Mektebindeyken annesi Celile Hanım ile öğretmeni Yahya Kemal Beyatlı arasında bir aşk başlamıştı. Nazım Hikmet hafta sonları annesinin yanına geldiğinde Yahya Kemal’den özel ders alıyordu. Bu dersler arasında ikili arasındaki ilişkiyi fark eden Nazım Hikmet, hocasının cebine bir not yazıp koydu: “Hocam olarak girdiğiniz bu eve babam olarak giremezsiniz.”


Celile Hanım vazgeçmedi ve evlilik hazırlıkları bile yaptı. Ancak Yahya Kemal bir mektupla ilişkilerini bitirince Celile Hanım direkt Paris’e gitti. Yahya Kemal ise Sessiz Gemi şiirini yazdı.

Nazım Hikmet’in yayımlanan ilk şiiri hâlâ servilerde ağlıyorlar mı? Yeni Mecmua dergisinde çıktı. Çeşitli gazetelerde, dergilerde; yazıları, şiirleri yayımlandı. Ünlü bir şair oldu döneminde.

İlk şiirlerini hece ölçüsüyle yazan şair sonradan hem içerik hem biçim bakımından dönemindeki şairlerden ayrıldı, yeni formlar aradı. Mayakovski ve fütürizm akımlarıyla genç Sovyet şairlerinden esinlendi. Şiirlerinin çoğu Cem Karaca, Zülfü Livaneli, Fikret Kızılok gibi sanatçılar tarafından bestelendi.


Nazım Hikmet’in ilginç özelliği acı bir özellik. Hapishane yıllarında çokça su işkencesine maruz kaldığı için su fobisi oluşmuş ve banyo yapmaktan bile korkar olmuştu. Üvey kızı banyo yapmaması nedeniyle Galina’nın onu salatalık losyonu ile temizlediğini söylemiştir. Yıllarını vatan haini olmadığını kanıtlamaya çalışarak geçiren şair, boş yere hapishane duvarları arasında acı çekmiş, belki de yazım dünyasında verimli geçireceği günleri boşa geçirmiştir.

Otobiyografi şiirinde “Yazılarım otuz kırk dilde basılır, Türkiye’mde Türkçemle yasak.” demiştir.


Yazar: Kaan TURHAL